Bu yazımızda zirai kazanç ve zirai ürün nedir sorularını cevaplayacak, ilgili konuyu detaylandıracağız. Fakat öncelikle zirai ne demek sorusu ile başlamak yerinde olacaktır. Başlamadan önce tüm zirai süreçlerin yönetimi için DİA Yazılımın ilgili modüllerinden faydalanabileceğinizi de belirtmek isteriz.
Zirai Ne Demek?
Tarım ile uzaktan yakından ilgilenen herkes mutlaka zirai terimi ile karşılaşmıştır. Peki zirai ne demek? Zirai terimi uzun zaman önce kültürel etkileşim yoluyla dilimize Arapçadan geçmiş bir kelimedir. Bu kelimenin anlamı ise Türk Dil Kurumuna göre tarımsal veya tarımla ilgili şeklinde ifade edilmektedir. Bu terimden türetilmek suretiyle dilimize girmiş olan ve anlamı merak edilen diğer terimler ise zirai kazanç ve zirai ürün terimleridir.
Zirai Kazanç Nedir?
Zirai kazanç; çiftçilik mesleği ile uğraşan kişilerin tarımsal faaliyetler sonucunda elde ettikleri kazancı ifade eder. Ülkemizde Gelir Vergisi Kanunu ile zirai kazanç hakkında birtakım düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu kanuna göre zirai kazanç sayılan faaliyetlerin kapsamı doğrudan doğadan elde edilen tüm kazanımlar şeklindedir. Bu bağlamda tarımdan hayvancılığa, balıkçılıktan avlanmaya kadar doğrudan doğa üzerinden elde edilen her türlü kazanımı zirai kazanç kapsamına dahil edebiliriz.
Zirai Ürün Ne Demek?
Zirai ürün ne demek? Zirai ürün yukarıda sıralamış olduğumuz gibi doğrudan doğa kaynaklı işlenmiş veya işlenmemiş ürünleri ifade eder. Örnek vermek gerekirse çiftlik hayvanlarından elde edilen süt zirai bir üründür. Bununla birlikte bu sütten yapılan peynir ve yoğurt da aynı şekilde zirai ürün olarak nitelendirilir. Tarlada yetiştirilen çeltik de bir zirai üründür. Bu çeltiğin toplanarak işlenmesi neticesinde üretilen pirinç yine aynı şekilde zirai bir ürün olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte arı yetiştiriciliği ile uğraşan çiftçilerin arılardan elde ettikleri bal da bir zirai ürün olarak değerlendirilebilir.
Zirai Faaliyetler Nelerdir?
Kaynağı doğa olan her türlü ürünün yetiştirilmesi, bakımı, toplanması ve işlenmesi zirai faaliyetler kapsamındadır. Bu bağlamda zirai faaliyet Gelir Vergisi Kanunu’nun 52. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre zirai faaliyetlerin kaynağı arazi, deniz, göl veya nehir olabilir. Bu kanuna göre söz konusu kaynaklarda gerçekleştirilen her türlü ekim, dikim, yetiştiricilik, bakım, üretim ve ıslah faaliyetleri zirai faaliyetler kapsamında değerlendirilmektedir. Yani kanuna göre zirai faaliyetlerin belirlenmesinde doğrudan doğruya doğadan faydalanmak esas kılınmıştır. Bu bağlamda doğadaki hayvanlardan, balıklardan, arılardan, ormandan ve bitkilerden faydalanma esasıyla gerçekleştirilen faaliyetlerin tamamı kanunen zirai faaliyetler olarak nitelendirilmiştir. Örnek vermek gerekirse avlanmak, söz konusu kaynaklardan elde edilen zirai ürünlerin istihsali ve muhafazası ile taşınması ve satılması da bu faaliyetler kapsamındadır.
Söz konusu bu zirai mahsüllerden sair bir şekilde faydalanmak da yine zirai faaliyetler kapsamında değerlendirilmektedir. Bununla birlikte ilgili kanunda zirai ürün olarak tanımlanan mahsüllerin belirtilen kaynaklar üzerinden elde edilmemesi durumu da açıklığa kavuşturulmuştur. Örnek vermek gerekirse sera ve özel tesislerde gerçekleştirilen sebze, bitki ve çiçek yetiştiriciliği ile saksı çiçekçiliği, ipek böcekçiliği ve arıcılık da zirai faaliyet kapsamına dahil edilmektedir.
Zirai Kazanç Nasıl Vergilendirilir?
Zirai kazançların vergilendirilmesi ile alakalı usul ve esaslar da aynı şekilde Gelir Vergisi Kanunu’nun 52. maddesi ile belirlenmiştir. Bu maddeye göre zirai kazançlar iki farklı şekilde vergilendirilmektedir. Bu iki yöntemden birisi gerçek usulde vergilendirilen zirai kazançlardır. Diğeri ise gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Haydi öyleyse ilk olarak zirai kazancı gerçek usulde vergilendirilen çiftçileri inceleyelim.
Öncelikle bir çiftçinin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gerçek usulde vergilendirilebilmesi için ilgili kanunda belirtilen işletme büyüklüğünü aşan bir işletmeye sahip olması gerekmektedir. Bununla birlikte bir adet biçerdövere veya buna muadil bir motorlu araca da sahip olmalıdır. Bunun yerine 10 yaşını aşmamış ikiden fazla traktöre sahip olmaları da gerçek usulde vergilendirilmeleri için yeterli olacaktır. Bu kanuna göre işletme büyüklüğü belirlenirken ortaklık paylarının toplamı dikkate alınmaktadır.
Zirai kazançları Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gerçek usule göre vergilendirilmeyen çiftçiler ise söz konusu kanunun 94. maddesinde belirlenen usulleri karşılayamayan çiftçilerdir. Bu kapsamda vergilendirmeye tabi olan çiftçilerin zirai kazançları, toplam hasılatları üzerinden tevkifat uygulanması neticesinde vergilendirilmektedir. Bu kapsamda vergilendirilen çiftçilerin zirai kazançları için beyanname göstermelerine de gerek yoktur. Zirai kazançları bu şekilde vergilendirilen çiftçilerin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca belirlenen gerçek usulde vergilendirme koşullarını karşılamaları halinde ise bağlı bulundukları vergi dairesinden talepte bulunmaları gerekecektir. Bu şekilde takip eden vergilendirme dönemi itibariyle gerçek usulde vergilendirmeye tabi olabilirler.
Zirai Stopaja Tabi Olmayan Ürünler Nelerdir?
Zirai faaliyetler ve zirai kazancın vergilendirilmesi gibi konular gibi zirai stopaja tabi olmayan ürünler de kanunlar tarafından belirlenmektedir. Buna göre zirai stopaja tabi olmayan ürünlerden hububat mamülleri arasında çeltik kepeği, nişasta, irmik, bulgur, makarna, buğday unu, buğday kepeği, arpa kırması, bonkolite ve razmol bulunmaktadır. Zirai stopaja tabi olmayan yağlı tohumlar arasında ise çiğit olarak da bilinen pamuk çekirdeği yer alır. Bununla birlikte küspe ve pirina da zirai stopaja tabi olmayan ürünlerdendir. Hayvani yağlardan olan tereyağı, kaşar yağı ve krema ile sade yağı da bu gruba dahil edebiliriz. Diğer yandan nebati yağlar arasında zirai stopaja tabi olmayan ürünlerin sayısı ise bir hayli fazladır. Zeytin yağı, ay çiçek yağı, yer fıstığı yağı, tütün yağı, bezir yağı, susam yağı, fındık yağı, soya yağı, haşhaş yağı, pamuk yağı, defne yaprağı yağı, palm yağı, keten yağı ve kakao yağı bunlardan bazılarıdır.
Kuru ve yaş meyveler grubunda ise leblebi zirai stopaja tabi olmayan ürünlerdendir. Aynı durum orman mahsülleri sınıfına dahil olan kereste için de geçerlidir. Tekstil hammaddeleri olarak kategorize edilen birtakım zirai ürünler de zirai stopaja tabi edilmez. Bunlar arasında ipek, bükümlü ipek, viskon ipliği, viskon elyafı, lif dönüntüsü, pamuk ipliği, linter ve üstübü yer almaktadır. Tüm bu zirai ürünlerin yanı sıra sabun, kazein ve dekstrin de zirai stopaja tabi olmayan ürünler olarak geçmektedir.
Portiga Kurucusu